9. CEMAATLE NAMAZ

Namaz

9. CEMAATLE NAMAZ

a) Cemaatle Namaz Kılmanın Fazileti
Hz. Peygamber cemaatle namazı teşvik sadedinde cemaatle kılınan namazın, tek başına kılınan namazdan yirmi yedi veya yirmi beş derece daha faziletli olduğunu belirtmiştir
Cuma namazı dışında en kuvvetli cemaat, sabah namazının cemaati, sonra yatsı namazının cemaati, sonra ikindi namazının cemaatidir.
Safların en faziletlisi en ön saftır. Bu fazilet imama yakınlık derecesindedir. Fakat imama en yakın duran kişiler imamlığa ehil olan kişiler olmalı ki imamın abdesti bozulduğunda, hemen birini yerine geçirebilsin.
b) Cemaatle Namazın Hükmü
Farz namazların cami ve mescitlerde cemaatle kılınışı İslâm dininin bir sembolü ve şiarı olduğu için bunun terk ve tatil edilmesi asla câiz görülemez.
Cemaatle namaz kılmanın erkekler için
Hanbelîlere göre: Farz-ı ayın,
Şâfiîlere göre: Farz-ı kifâye
Hanefî ve Mâlikîler'e göre: Cuma namazı dışındaki farz namazları cemaatle kılmak, gücü yeten erkekler için müekked sünnettir. Kadınların, hastaların, çok yaşlı kimselerin ve kötürümlerin ise cemaatle namaz kılmak için mescide gitmesi gerekmez.
Vakit Namazlarda Cemaat Sayısı
Hanefî ve Şâfiîler'e göre: Cemaatin en az sayısı imam ve ona uyan olmak üzere iki kişidir. Hatta uyan kişi çocuk da olabilir. Çünkü Hz. Peygamber, teheccüd namazında çocuk yaşta olan İbn Abbas'a imamlık yapmış ve bir hadisinde "İki kişi ve daha fazlası cemaattir" (Zeylaî, Nasbü'r-râye, II, 198) buyurmuştur.
c) Kadınların Mescidlere Gitmeleri ve Saf Düzeni
Hanefî fakihlerine göre: Fıskın ortaya çıkması sebebiyle yaşlı da olsalar kadınların cuma ve bayram namazlarına gitmeleri mekruh görülmüştür.
Şâfiî ve Hanbelîler: İster genç ister yaşlı olsun güzel ve gösterişli kadınların, cemaatle namaz kılmak için camiye gitmeleri mekruhtur.
Mâlikîler'e göre: Erkeklerin ilgi duymadığı yaşlı kadınların bile cemaatle namaz kılmak üzere camiye gitmeleri mekruhtur.
Saf Düzeni ve Kadının Namazda Erkeğin Hizasında Bulunması
Kadınların cemaatle namazdaki saf düzeni ve erkeklerde aynı safta veya hizada olması, ilmihallerde "muhâzâtü'n-nisâ" terimiyle ifade edilir.
a) İmama uyacak kişi sadece bir erkek kişi ise imamın sağına durur. Soluna ve arkasına durmak sünnete aykırı olduğu için mekruhtur.
b) İmama uyanlar birden çok iseler imamın arkasına dururlar.
c) İmama uyacak kişi tek kadın ise imamın arkasına durur.
Cemaat çoğalıp saf teşkil edilecek ise saf düzeni, önce erkekler safı, onun arkasında çocuklar safı ve onun arkasında kadınlar safı olacak şekilde yapılır.
Kadınların cemaate katılmaları durumunda saf düzenine riayet edilmesi gerektiği hususunda âlimlerin görüş birliği vardır. Buna göre kadınların, safın en gerisinde, erkeklerin -varsa çocukların- arkasında namaza durmaları gerektiği söylenmiştir.
Kadının erkeğin hizasında durarak namaz kılması durumunda, erkeğin namazının sahih olmayacağını söylemişlerdir. Daha açık söylemek gerekirse “bir kadın erkek safları arasında namaz kılacak olsa kadının iki yanındaki birer erkeğin ve kadının tam arkasındaki bir erkeğin namazı bozulur”, ötekilerin namazı bozulmaz. Hanefîler'e göre bu durumda namazın bozulmasının nedeni, duruş düzeni (tertîbü'l-makam) farzının terkedilmiş olmasıdır. Nitekim imama uyan kimse imamın önüne geçecek olursa, duruş düzenini ihlâl ettiği için namazı bozulur.
Cenaze namazı, mutlak namaz olmadığı için cenaze namazında kadınların erkeklerle aynı hizada bulunması namaza zarar vermez. Ancak cenaze namazında da sünnet olan saf düzeni, kadınların arkada olmalarıyla gerçekleşir.
__________________________________________________________________________________
Muhâzâtü'n-nisâ: Kadınların cemaatle namazdaki saf düzeni ve erkeklerde aynı safta veya hizada olması
Tertîbü'l-makam: Duruş düzeni
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
d) Cemaate Gitmemek İçin Mazeret Sayılan Haller
1. Hastalık :Nezle, grip gibi hastalıklara yakalanmış kişilerin bu halde cemaate katılmaları mekruhtur.
Ayrıca ilgilenmek durumunda olduğu ve yanından ayrıldığı takdirde durumunun kötüleşebileceğinden endişe ettiği bir hastası bulunmak da bir mazerettir.
2. Korku : Mescide gittiği takdirde malına, canına veya namusuna bir zarar gelmesinden korkan kimse de cemaate gitmemelidir. Hz. Peygamber, korku ve hastalığı cemaate katılmamayı mâzur kılan sebepler arasında saymıştır.
3. Olumsuz hava şartları : İnsanı meşakkate sokacak derecede yağmur, çamur, şiddetli soğuk, kar, ayaz, şiddetli sıcak, zifiri karanlık ve geceleyin şiddetli rüzgâr gibi hava şartları, vakit namazlarına olduğu gibi cuma namazına katılmamak için de bir mazerettir.
4. Abdestin sıkışık durumda olması : Böyle bir kimsenin cemaate katılması uygun değildir.
5.İlim öğrenirken : Herkese veya toplum için yeterli olacak sayıda kimseye farz olan ilmî araştırma ve eğitim öğretimle meşguliyet de cemaate katılmamak için mazeret kabul edilmiştir. Fakat bilimsel çalışma yapan kişilerin, cemaati büsbütün terketmemesi ve mümkün oldukça cemaate katılması uygun olur.
6. Bedenî ârızalar. Gözlerin görmemesi, kötürümlük, düşkün ihtiyarlık gibi haller de cemaate gitmemeyi mubah kılar.
e) Bir Mescidde Cemaatin Tekrarlanması ***
**Belli bir imamı ve cemaati bulunan mahalle mescidinde ezan ve kametle birlikte cemaatin tekrarlanması mekruhtur.**
f) Cemaatle Namaz Kılmanın Âdâbı
Müezzin kamet getirmeye başladığı veya namaza durulduğu sırada camiye gelen kişi, vaktin sünneti de olsa hiçbir nâfile namaz kılmadan hemen cemaate katılmalıdır. Bunun istisnası sadece sabah namazının sünnetidir. İmam selâm vermeden cemaate yetişebileceğini tahmin eden kişinin, sabah namazının sünnetini kılıp sonra imama uyması uygundur.
Öğle veya cuma namazının sünnetine başladıktan sonra cemaatin farza durması veya hatibin minbere çıkması halinde iki rek‘at tamamlanınca selâm verilir.
Mâlikî, Şâfiî ve Hanbelîler: Cemaatle kılınan farzın kaçırılmasından endişe edildiği takdirde nâfile namazın hemen kesilebileceğini söylemişlerdir.
Hanefîler'e göre: Yalnızca bir rek‘at kaçıracağını tahmin eden kimse namazı kesmeyip iki rek‘at kılarak selâm verir; üçüncü rek‘ata başlamış olan kimse de aynı şartla dört rek‘atı tamamlar.
Dört rek‘atlı bir farz namazı tek başına kılmakta olan kimse, cemaatle namaz için kamet getirildiğinde henüz bir rek‘atı tamamlamamışsa hemen namazını keserek cemaate katılmalıdır; birinci rek‘atın secdesini yapmışsa, bu takdirde ikinci rek‘atı tamamladıktan sonra selâm vermek suretiyle namazını
keserek cemaate katılır.

 


Konu hakkında bilgi talebi formu

KOD: 5016